İHTİLAFIN AKIBETİ
Son günlerin en flaş tespitlerinden bir
tanesini, Elazığ barosu başkanı Av. Adnan
Demir bey yapmıştır.
‘’Yazıklar
olsun.!’’ başlığı ile duygularını
paylaşan Av. Adnan bey, ‘’Altta bizi cemaat ile kavga ettirip, yukarıdakiler
koltuklarını sağlama aldılar.’’ diye ifade etmiştir.
Çok
doğru söylemiş Av. Adnan Demir bey…
Tabanda
ki vatanperver, milliyetçi, hasbî,
fedakâr, dindar ve vatan ve dine hizmetten başka gayesi olmayanları belli
hayalî yaftalar ile karalayıp, onları birbirine düşürüp, sonra onların
üzerinde güya hakemlik yaparak,
saltanatını devam ettirmek isteyenler
var.
Paralel
yapı diye bir yapı yoktur. İki seneden beri bunu söyleyenler bu hususta herhangi bir belge getirememiş,
bunun için sorguladıkları emniyetçilere
de bu husus ile alakalı bir tek soru soramamışlardır.
Hukukta
ve yaşadığımız hayatta karşılığı olmayan
bir safsata ile tabandaki
insanlar birbirlerine düşürülmek istenmesi, acaba kimin işine yarayacaktır.?
Kendi
karşılığı olmayanlar, karşılarına hayali bir silüet koyup, milleti onunla korkutarak makam, saltanat peşinde
oldukları görülmektedir. Ayrıca
işledikleri suçtan kaçma gayretleri de işin cabasıdır.
‘’Ağam,
paşam’’ demeyen herkes paralel yapı
olarak ilan edilmiştir.
Maalesef
halkımızın bir kısmı da yalancı,
asparagas haber yapanların propagandasında bunların yalanlarına
aldanabiliyorlar. ‘’Yalancının mumu yatsıya kadar yanar’’ tarihî tecrübesi ile ortaya çıkan atasözümüz, bugünlerde de
gerçekleşecektir. Yani bu yalanın anlaşılması uzun sürmeyecektir.
Zulümleri
aşikar olanlar, hukuku da dibe vurdurmuşlardır. Hukuk terazisinin
dengesini bozanlara birdefa daha bu teraziyi elde tutma fırsatı verilmemelidir.
Adalet
terazisi zalimlere verilirse hiç kimse,
ama hiç kimse kendine düşen payı alamayacaktır.
Bütün
zeraif kitaplarında anlatılan bir hikaye
vardır; ‘’İki kedi bir yerden peynir
çalmışlar. Kendi aralarında anlaşarak
paylaşamadıklarından adil bir
hakime gitme kararı almışlar. Kararlaştırdıkları
şekli ile bir maymuna gitmişler. ‘Şunu
adalet ile bize taksim eder misin ?’ demişler. O da: ‘Hay hay severek yaparım’
demiş. ‘Ama bana adaletli olabilmem için
çok hassas bir terazi getirmelisiniz’ demiş. Kediler gidip birde terazi çalmış getirmişler. Maymun
peynirin ortasından öyle bölmüş ki terazinin kefelerine koyduğun zaman bir
tarafı ağır basacak… Dengeli olsun
diye ağır basan taraftan ısırmış ve öyle ısırmış ki bu defa terazinin diğer tarafı ağır basmış…
Bu defa ağır basan taraftan ısırmış, öyle ısırmış ki diğer tarafı ağır basmaya başlamış… Sonuç
itibari ile terazinin bir kefesinde az bir peynir kalmış…
Kedilerin
gözü açılmış: ‘Bari şu peynire sahip
çıkalım’ diye düşünmüşler. Adil hakemlik yapan maymun; ‘Hop.! Bu kalan peynir
de benim hakemlik ücretimdir.’ demiş.
Bizler
tabanda birleşip anlaşamaz isek, elimizdeki bütün peynirleri hak bilmezlere
kaptırma tehlikesi vardır.
Necdet İÇEL
Yorumlar
Yorum Gönder