Ana içeriğe atla
  FİKİR NOKTASINDAN MAĞLUP OLUNCA

Hz. Fatıma henüz çok küçüktü. Müşriklerin bitmek tükenmek bitmeyen kin ve nefretleri O’nu korkutuyordu. Karşılaştığı her olumsuz hadise sonrasında babasının o şefkatli kollarında teskin oluyordu. O’nun mübârek boynuna sarılıyor ve ‘’Ey canım babam! Ne zaman kurtulacağız?’’ diyordu.  Şefkat sultanı Hz. Muhammed aleyhisselâm da her defasında inci çiçeği kızına teselli veriyor ve saçlarını okşuyordu.
 O günlerde, Zinnûre isimli bir cariyeye müşriklerin yaptığı işkence hiç bitmedi. Bu cariyenin kimsesi yoktu. Tek suçu ‘’Allah’’ demekti. İman davetine ilk eren bahtiyarlardandı. O derece işkence ettiler ki, Zinnûre’nin gözleri kör oldu. Yine de vazgeçmedi. Bir kaplan gibi kükrüyordu: ‘’Ey müşrikler, biliniz ki,  Allah birdir. Muhammed O’nun elçisidir!’’
O tekbir getirdikçe, müşrikler işkencelerini artırdılar. Öldürücü çöl güneşinin altında kırbaçladılar.
Bayıltıncaya kadar dövdüler ve : ‘’Ey kadın!’’ dediler gülerek; ‘’Ey kadın, bize dönüyormusun?’’
Zinnûre, imanın tadını almıştı bir kere. Burnuna cennet kokuları tülleniyordu:
‘’Asla!’’ dedi. Bütün hissiyatıyla.
Yerde sürüklediler, israr ettiler: ‘’Ey kadın! Bize dön ve kurtul!’’ dediler.
O zaten kurtulmuştu. Onların bu gerçekten haberi yoktu. Gözleri, gönülleri kördü.
 Zinnûre: ‘’Ben zaten kurtulmuşum!’’ dedi. ‘’Siz kendinizi kurtarmaya çalışın’’ diye haykırıyordu.
Fikir noktasında mağlup olan müşrikler, kimsesiz olan bir kıza baskı yapıyor, gözlerini kör ediyorlar ve bunu da  lât ve uzza’nın yaptığına inanıyorlardı.
Zinnûre o işkenceden kurtulunca Efendimiz aleyhisselâma geldi, gözünün açılması için dua istedi. Efendimiz aleyhisselam dua etti. Rahman ve Rahim olan Hz. Allah, o kızın gözünü açtı. Artık gözü, gönlü ile beraber ışıl ışıl görüyordu.
 Bu hali gören müşrikler ne yapacaklarını şaşırdılar. Çığlık atarak kaçarlarken, ‘’ Bu Muhammedin sihridir.’’ dediler. Fikir noktasında mağlup olunca iftira atmaya ve daha sonra işkence etmeye devam ettiler.
Bütün beşer tarihinde fikir noktasında mağlup olanlar, işi daima kaba kuvvete dökmüşlerdir. Bu firavunların ve Ebu cehillerin âdetidir.
Bu günlerde, kadınlara ve çocuklara zulmedenler kimlere benziyor. Hapishanelerde anneleriyle beraber 600-700 çocuğa bu işkenceleri yapanlar sizce kimlere benziyor?
                                                                                                 Necdet İÇEL

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

                                  HURÛF-EBCED-CİFİR Harflerle rakamlarda tabiat ve hadiseleri etkileme gücünün bulunduğu veya bunların gaybdan haber vermede yararlı olduğu iddiasına dayanan sözde bir ilim. Literatürde daha çok ilmü’l-hurûf olarak geçmektedir. Gizli anlamlar içerdiği kabul edilen harflerin insana ve tabiata tesir ettiği inancına eski Mısır, Yakındoğu ve Hint uygarlıklarında, daha sonraları yahudi, hıristiyan ve İslâm kültürlerinde rastlamak mümkündür. Grek filozofları arasında da bu telakki zaman zaman kabul görmüştür. Nitekim Pisagor , âlemin ilk prensibinin aralarında bir düzen ve uyum bulunan sayılar olabileceğini ileri sürmüştür. Kaynaklarda Aristo’nun bile sayı ve harflerin esrarıyla ilgili bir eser yazdığı kaydediliyorsa da Arapça’da Kitâbü’s-Siyâse fî tedbîri’r-riyâse denilen bu kitabın uydurma...
HELÂK OLMA SEBEPLERİ Hz. Nuh aleyhisselam devrinden günümüze kadar pek çok kavimler helâk olmuşlardır. Allah onların yerine başkalarını getirmiş ve bu kanun sünnetullah olarak, cebri determinizm içerisinde devrimize kadar devam etmiş gelmiştir. Aynı sebepler aynı sonuçları doğurur prensibiyle diyebiliriz ki, daha önceki kavimleri helâk eden sebepler ne ise, bugün de aynı sebepleri yaşayanların da sonuçları benzeri gibi olacaktır. Allah’ın gücü, kavimleri helâk ettiği gibi aynı sebepleri yaşayan bugünkü toplumları helâk etmeye de gücü yeter: “De ki: Allah’ın gökten ve yerden size azap göndermeye gücü yeter…” (En’am:65) Allah kavimlerin başına felâketler gönderirken -hâşâ- Onlar’a zulmetmez: “Şüphesiz ki, Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez. Fakat insanlar kendilerine zulmederler…” (Yunus:44) Helâk olanlar şu sebeplerle helâk olmuşlardır: Helâk olmanın en önemli ve birinci sebebi bütün çeşitleriyle zulümdür. Özellikle idareciler halkına zulmediyorlarsa felâketleri...
                         BEŞİNCİ LEM’A   “…HASBÜNALLÂHU VE Nİ’MEL VEK Ȋ L” (Âl-İ İmran:173)        “Onlar (o mü’minler) öyle kimselerdir ki, halk kendilerine; ‘Düşmanınız olan insanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun!’ dediklerinde, 
 bu söz onların imanlarını arttırdı ve Allah bize yeter, O ne güzel vekildir! dediler.” 
 (Âl-i İmrân:173) Üstad hazretleri Risale-i Nur’u te’lif ederken bazı yerleri isim verdği halde telif etmemiştir.Bunlardan birtanesi de 5.Lem’adır.Keşke 5.Lem’ayı te’lif etseydi ve İbrahim aleyhisselâmın “ hasbî ve halîl olma” kahramanlığını bütün yönleriyle öğrenme şansına sahip olabilseydik. Çünkü bizim mesleğimiz (21.Lem’ada da anlatıldığı gibi) haliliyedir.Halil olan da ‘Halilullah’ makamının sahibi Hz.İbrahim aleyhisselâmdır. Halîlullah olan (Allah’ın dostu) İbrahim aleyhisselâm, hasbî’ni...