HZ. İBRAHİM’İN YOLUNDA
Hz.
Peygamber aleyhisselâm,
Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet’in aynı ilâhı ve hak olan bir kaynaktan
geldiği hususunda ehl-i kitab’ı ikna etmek için, onlardaki Hz. İbrahim inanç ve
sevgisini değerlendirmek istemiş, bu müşterek kaynağa sıkça atıflar yapmıştır.
Kur’an’da
İbrahim isminin 69 kere zikredilmesi, hadislerde sıkça Hz. İbrahim’den söz
edilmesi, O’nun bu nokta-i nazardan da taşıdığı ve kıyamete kadar da taşımaya
devam edeceği ehemmiyetinden ileri gelir. Yahudi ve Hıristiyanlar ise O’nun
hakkında ihtilaf etmiş, her biri O’nu kendisine mal etmek istemiştir. Dinimizde
ise Hz. İbrahim aleyhisselâmın
çok mümtaz bir yeri vardır.
Hz.
İbrahim’in en mümtaz yönlerinden biri put kıran bir peygamber oluşudur. Allah’a
kulluğu önlemek gayesiyle dikilen çeşitli putları kırmış, baltayı da
putseverlere ilzam için kasten sağlam bıraktığı en büyük putun boynuna asmış,
cinayetin failini arayanlara: “(Balta boynunda olduğuna göre) belki onu şu
büyükleri yapmıştır, konuşabiliyorsa ona sorun” demiştir. Put severler: “Ey
İbrahim, bunların konuşmayacağını and olsun ki sen de bilirsin.” deyince: “O
halde Allah’ı bırakıp da size hiçbir fayda ve zarar veremeyecek olan putlara ne
diye taparsınız? Size de, Allah’ı bırakıp taptıklarınıza da yazıklar olsun!
Akletmiyor musunuz?” (Enbiya:21,52,70)
diye ilzam etmiş, cevap veremeyecekleri hale getirmiştir.
Bu
ilzamdan sonra kâfirler yola mı geldi, “İbrahim haklı mıdır?” dediler. Hayır.
Her devirde, hak noktasında mağlup olanların yaptıklarını yaptılar: Kuvvete
başvurdular. Hakkın sesini kuvvetle, zorla, işkenceyle, ateşle, kanla boğmaya
yöneldiler: “Bir şey yapacaksanız, şunu yakın da tanrılarınıza yardım edin.” ( Enbiya:68)
dediler ve Hz. İbrahim ateşe atılır.
Hz.
İbrahim’in şahsında kıssa edilen iman-küfür mücadelesinin “Nihaî zafer
müminlerindir.” (A’raf:128)
âyeti gereğince Allah sonucu şöyle ifade eder: “Biz, ey ateş, İbrahim’e karşı
serin ve zararsız ol dedik. Ona düzen kurmak istediler, fakat biz onları
hüsrana uğrattık.” (Enbiya:70)
Hz.
İbrahim aleyhisselâm iman-küfür mücadelesinde, küfür cephesi hapishanelere,
ateşhanelere bile sahip olsa iman cephesine mensup olanların yılmaması, eğilmemesi,
neticeden emin olarak mücadelesine devam etmesi, icabında ateşe atılmaya varan
derecede şiddetlenecek zulme sabretmesi gerekliliğinin fiilî örneği olmakla,
kıyamete kadar büyüklüğünü, mürşidliğini koruyarak bizlere örnek olmaya devam
edecektir. (Bk. ibn Hacer, Fethu'l-bari, c:3, s:261)
Bu
küllî kaide bugün bizler için de geçerlidir. 166. Mısır firavununun zulmü
altında inleyen kardeşlerimize Hz. İbrahim misaldir. Suriye’deki Müslümanlara
Hz. İbrahim rehberdir. Bizler ve bütün ehl-i iman için Hz. İbrahim gerçek
rehnümadır.
“Hak
daima galiptir. Hakka galebe çalınmaz.” (Bk. ibn Hacer, Fethu'l-bari, c:3, s:261)
İbrahimî
yoldan gidenlere binlerce selâm olsun.
Necdet İÇEL
Yorumlar
Yorum Gönder