Ana içeriğe atla


 HAŞİR RİSALESİ OLAN 10.SÖZÜN  ANLAMA VE ANLATILMA TEKNİĞİ 
Haşir inancı, iman rükünleri içinde çok önemli bir rükündür.
Nice ayetlerde ve hadis-i şeriflerde, Allah’a imandan sonra sayılmıştır.
Gaybe  imandandır. Onun için ona imanın seviyesi farklı şekillerde algılanmış ve yorumlanmıştır.
Pek çokları, “Haşre iman, bir mesele-i nakliyedir, inanırız, fakat akıl onda yol bulamaz.” demişlerdir. İbni Sina bunlardan birisidir...
Halbuki, Cenab-ı Hak genelde, diğer iman rükünleriyle alakalı, “ İman ederler, iman ediyorlar…” İfadesine karşılık, ahiretle, haşirle alakalı, “İkan ederler, yakîn içindedirler =“Yûkînun” tabirini kullanmıştır. “Onların ahirete yakînliği vardır.” (Bakara:5) ayetinde olduğu gibi…
Yakîn, delilleriyle, araştırarak, ilmî kaidelere dayandırarak inanma gibi daha güçlü inanmaya dikkat çeker.
Öyleyse, haşre, delillere inanma çok önemlidir.
Risale-i Nurları bu haşir akidesini, delilleriyle, yakîniyat olabilecek yönleriyle ele alıp anlatmışlardır:
Bahsettiğiniz gibi onuncu söz haşir risalesidir. Bir derslik anlama ve anlatma değil de, onuncu sözü de vesile yaparak, diğer risalelerde anlatılan, ahiret inancı, ba’sü ba’del mevt ve bekâ-i ruhla alakalı Risale-i Nurlardaki mevzuların bütünlüğü içinde, daha şümullü bir şekilde haşir hakikatini anlamaya çalışmalıyız.
Ayetleri, Murâd-ı İlahî istikametinde doğru anlayabilmek için diğer ayetlerin açıklamalarıyla ve ayetlerin bütünlüğü içinde o ayeti ele almak ve anlamak lazımdır.
İşte bunun gibi, Risaleleri de en doğru şekilde anlayabilmek, o mevzu ile alakalı, diğer yerlerde anlatılan hususları da iyi okuyup anlamak ve böylece haşir akidesini bir risale bütünlüğü içinde idrak etmeye çalışmak lazımdır.
Risale-i Nurlarda haşir akidesiyle alakalı külli anlatımı olan yerleri de şöyle sıralayabiliriz:
1-           10.Söz
2-           24. Sözün 2. Dalın sonunda bazı esmanın derecesine çıkmayanın haşri taklîdî  olarak inanmaya mecbur kaldığı anlatılır ki, çok önemlidir.
“Haşre, akıl ile gidilememesinin bir sırrı şudur ki:
“Haşr-i A’zam, İsm-i A’zamın tecellisiyle, Cenab-ı Hakk’ın İsm-i A’zam’ının  ve her ismin mertebesindeki tecellisiyle zâhir olan ef’al-i azîmeyi görmek ve göstermekle, haşr-i azam bahar gibi kolay ispat ve kat’î  iz’an  ve tahkîkî iman edilir.”
3-           Yukarıda naklettiğim hakikatten dolayı, Cenab-ı Hakk’ın esmasıyla alakalı, esma-i ilahinin tecelliyatı, envâları, derecâtı, esma-i Hüsna ve İsm-i A’zamlar ile geniş bir malumat sahibi olmak gerekir. Bunun içinde;
  a- 20.Sözdeki talim-i esma bahsi ve hakikati iyi kavramalıdır.
b- 24.Sözün birinci dalı iyi okunmalıdır.
  c- 24.Mektubunun başı özellikle çok iyi okunmalıdır… Sualin cevabı olan beş remiz önemlidir. 
d- 12.Sözün 4.esasının iyi anlaşılması…
e- Esma-i İlahinin ve tecelliyatının iyi anlaşılması için 25.Sözün, ikinci şulesinin ikinci nurunda geçen 10 nükte-i belağatın tamamını çok iyi okumak gereklidir.
f- 31.Sözde miracın esma-i ilahiye ile münasebetindeki, esma-i ilahiyeyi iyi kavramalıdır.
g- Esma-i ilahi ve İsm-i A’zamlar yönüyle 30. Lem’ada ki altı İsm-i A’zam iyi anlaşılmalıdır.
5- 16. Sözün ikinci şuasının iyi okunması, Allah’ın kudreti yönüyle haşre bakan önemli noktalar vardır.
6- 24. sözün 2. Dalını teemmül ve teenni ile, haşre bakan yönüyle okuyunuz.
7- 25. sözün ikinci şulesinin üçüncü nurunu okuyunuz.
8- 25. Sözün birinci şulesinin, ikinci şuasının içindeki beşinci lem’anın “Üçüncü ışık” bölümünde haşirle alakalı anlatılan hususlar vardır.
9- Cennet ve cehennem yönüyle, hem delilli, hem yerini, tasvirleriyle beraber öğrenmek için 28.sözü okuyunuz. Birinci mektubun üçüncü sualiyle beraber okuyabilirsiniz. Üçüncü mektubun son bölümünde, haşir meydanına gitmenin yolu anlatılır. Ayrıca onuncu mektubun sonunda “haşir meydanı nerededir?”sorusunun cevabı vardır.
10- Haşir ile alakalı, külli anlatımlardan çok önemli bir yer de, 29. sözdür.
11. 29. sözün beka-i ruhla alakalı yönlerinin çok önemli izahları olan 20.mektubun ikinci makamının onuncu kelimesindeki izahlar çok ama çok önemlidir.
12- Lem’alardan 17. lem’anın, on beşinci notasındaki üç mes’ele’den özellikle İsm-i Hafîz’ın anlatıldığı “Birinci Mes’elesi” haşirle alakalıdır.
13- 30. lem’adaki, ikinci nüktesinde “ADL” isminin izahının sonucu haşre bakıyor. İyi bakınız.
14- Özellikle şualardaki 9. Şua haşirle alakalı pek önemli gerçeklere dikkat çekmektedir. Dikkatinizi çekerim.
15- 11. şuanın yedinci Mes’elesinde, özellikle gençlere karşı haşrin bir izah ve anlatım tarzı var.
16- 20. Mektubun hem birinci makamında, hem ikinci makamında, hem 15. Şuanın kelime-i tehlilinin izahı olduğu yerdeki “ON BİRİNCİ KELİME” nin izahların olduğu yerden “Dönüş Allaha’dır.” ölçüsü içinde haşrin anlatılması vardır.
17-  Mesnevi-i Nuriye’deki Lem’aların, “Altıncı Lem’a”sında haşirle alakalı önemli açılımlar vardır.
18- Mesnevi-i Nuriye’nin başlarındaki, “LASİYYAMALAR” başlığında anlatılan bölümde beka-i ruh ve haşirle alakalı münasebete dikkat çeken ana bir bölümdür. Özellikle, “Aziz arkadaş! İmanı billah” ile “ahiret imanı” arasındaki telazuma geldik, “Hazır ol, dinle…”  bölümü  çok derin ve çok daha önemlidir. Erkan-ı imaniye arasındaki münasebet ve mülazemet yönüyle ele alınmaktadır.
19- Mesnevi-i Nuriye’de, Zeylül-Hubab’da, bir i’lem de “Gözleri küsuf tutmuş bazı adamlar…” diye başlayıp devam eden bölümde haşirle alakalıdır.
20- İşaratü’l-İcaz’da, “Ve bilahiretihüm yükinün” ayetinin olduğu bölümde medarlar halinde haşirle alakalı en önemli ve ağırlıklı mevzular anlatılır. Risalelerde haşirle alakalı ana bölümlerinden bir tanesidir.
21- Yine İşaratü’l İcaz’ın taraflarında “Ve beşşirillezine emenü...” ayetinin tefsirinde de, haşir ve ahiretle alakalı çok farklı hususlara dikkat çekilir.
22- 11. şuanın 9. Mes’elesinde de bazı önemli ipuçları bulacaksınız…
Yukarıda ana hatlarıyla, külli ve umumi manada haşrin anlatıldığı risaleler içindeki yerleri kısaca kaydettim.
Eğer, 10. sözü ve haşir bahsini çok iyi anlamak istiyorsak, bu yerleri en az üç kere dikkatlice, anlamaya çalışarak okumalıyız.
Daha sonra şöyle bir yol ve dikkatle onuncu söz esaslı Haşir bahsini  anlamaya çalışmalıyız.
Bu bakış açılarıyla sistematize ederek okuyabiliriz:
1-           Öncelikle haşre imanın faydalarını bir bir maddeleştirerek okuyalım. Verdiğimiz kaynaklarda geçmektedir.
2-           Allah’a iman ve haşre iman arasındaki münasebetlerin üstünde duralım. Bütün Erkan-ı imaniye arasındaki münasebetler çok önemlidir.                           
  Allah’a iman, Peygamberlere iman, kitaplara iman ve sonra haşre imanı münasebetleriyle, iltizami delilleriyle anlamalıyız.
Bu hususunda kaynaklarını yukarıda verdik.
3- 10. sözde haşirle alakalı husus üç ana yol ve metodlarla anlatılmıştır.
a-           Kıyasî-temsîlî yollarla,
b-           Nazîrini gösterme yollarıyla,
c-            Esma-i ilahiyenin haşri iktiza etmesi yönleriyle…
Kısaca izah edelim:
a-10. Sözde önce, kıyasi, temsili yollar alınmıştır.
      Önce, birinci, ikinci, üçünçü ... suretler olarak temsili, kıyasi yol işlenmiştir. Sonra 1. Hakikat, 2. Hakikat, 3. Hakikat…  olarak kıyasi ve temsilin hakikatına geçilmiştir. Bunlara dikkat etmeliyiz, nüanslarını yakalamaya çalışmalıyız.
b-Özellikle hakikatın içinde ve diğer gösterdiğim kaynaklarda, tamamen Kur’an’ın mantığından iktibasla, Cenab-ı Hak dünyada nazirini gösteriyor,     ölmüş yerin nasıl dirilttiğini anlatıyor, “Ahirette dirilişinizde böyledir.” şeklinde aklı ikna ediyor.
Kâf suresinin başındaki ayetler bunun misalidir.
Bir de “Nazirini gösterme” ölçüsüyle anlatılan mevzuları dikkatlice okuyunuz.
c-Özellikle 10. Sözün hakikatlerinin başında Cenab-ı Hakk’ın birkaç ismini zikrederek, Esma-i İlahiyenin tecelliyatı, Esma-i İlahinin ebedi olması gibi ebedi tecellilerin cennet ve cehennemi hikmeten iktiza ettiği şeklinde anlamaya çalışmalıyız.

4- Risale-i Nur’daki ve 10. Sözdeki haşir bahislerini okurken Hoca Efendi’nin haşirle alakalı yaptığı vaaz bantlarını dinleyerek veya bu husustaki te’lif edilen kitabını okuyarak beraberce kıyaslayarak okursanız farklı noktalara ulaşabileceğinize inanıyorum.               
5- Ayrıca şu hususu da ilave edebilirim. Kur’an-ı Kerim’de en farklı, müteaddid kelimelerle nazara verilen en öne çıkan iman rüknü “Ahirete inanma” rüknüdür. Cenab-ı Hak ahirete, haşre imanı çok farklı kelimelerle ele almış, her birisinin ifade ettiği farklı mana ve safhalarıyla haşre imana dikkatimizi çekmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de haşri ifade eden kelimeleri de kaydederek bu önemli hususa özetle temas etmiş sayılacağım ve bitireceğim.
Kur’an’da haşri ifade eden farklı tâbir ve kelimeler: 

Tesbit edebildiğimiz kadarıyla size Kur'an'da geçen kıyametin isimlerini sayalım:
1)Kıyamet
2)Hasret
3)Nedamet
4)Muhasebe
5)Musaele(sorgu-sual)
6)Müsabaka(hesaptan bir an evvel kurtulup Cennet'e girmekte öncülük)
7)Münakaşa
8)Münafese(yüksek makamlara gıpta)
9)Zelzele
10)Demdeme(azab ve helak)
11)Sa'ika(gürültü ve helak)
12)Vakı'a(olay)
13)Kaari'a (şiddet)
14)Racife(zelzele)
15)Radife(sur'a ikinci def'a üfürüş)
16)Gaaşiye(şaşkınlık)
17)Dahiye(bela ve büyük olay)
18)Azife(yakınlık)
19)Hakka(işlerin tahkik edildiği)
20)Tamme(üstün gürültü)
21)Sahha(şiddetli bağırma)
22)Telak(buluşma)
23)Firak(ayrılık)
24)Mesak(sevkiyat)
25)Kısas
26)Tenad(darlıktan birbirine seslenme)
27)Hesab
28)Meab(Allah'a yönelme)
29)Azab
30)Firar
31)Karar
32)Likaa(Kavuşma)
33)Beka
34)Kaza(hüküm)
35)Fasl(ayırma)
36)Cem'(toplama)
37)Ba's(dirilme)
38)Fetih(her şeyin olduğu gibi ortaya çıkması)
39)Hızy(rüsvalık)
40)Ceza
41)Bela
42)Büka(ağlama)
43)Haşir
44)Vaîd
45)Arz
46)Vezin(tartı)
47)Hak
48)Hüküm
49)Azim
50)Akim
51)Asir
52)Din(ceza)
53)Yakin(her şeyin kesinlikle bilindiği)
54)Nüşur(mezardan kalkma)
55)Masir(varılacak)
56)Nefha(sur'a üfleme)
57)Sayha
58)Recfe(deprenme ve ıstırap)
59)Recce(sarsılma)
60)Zecre(asilere zecri muamele)
61)Sekre(sarhoşluk)
62)Feza'(feryad-ü figan)
63)Ceza'(hüzün)
64)Münteha
65)Me'va(Cennet veya Cehennem'e varılma)
66)Mikat(muayyen)
67)Miad(belli)
68)Mirsad(kesin yol)
69)Galak(işlerin neticeye bağlanıp kiminin sevindiği ve kiminin de üzüldüğü)
70)Arak(terleme)
71)İftikar(ihtiyaç)
72)İnkidar(keder)
73)İntişar(yıldızların dağılıp dökülmesi)
74)İnşikak(göklerin yarılıp meleklerin inmesi)
75)Vukuf(bekleme)
76)Huruc(mezardan çıkma)
77)Hulud(Cennet veya Cehennem' de ebedi kalma)
78)Tegaabün(dünyayı satın alıp ahireti verenlerin aldandıkları)
79)Abus(suratların ekşidiği)
80)Malum
81)Mev'ud(herkesin şahit olduğu ve meleklerin şehadet edeceği)
82)Laraybe Fih(şüphesi olmayan)
83)Tüble's-serair(gizli işlerin açığa çıkması)
84)bir dostun bir dosttan hiç bir şey'i muğni kılmayacağı
85)kimsenin kimse için bir şey'e malik olmayacağı
86)cehennem ateşine davet edildikleri
87)yüzüstü Cehenneme atılacakları
88)yüzlerin Cehennem'e çevrileceği
89)babanın evladına faydasının olmayacağı
90)kişinin anne ve babasından kaçacağı
91)konuşmayacaklar
ı92)özür dilemek için müsade edilecekleri
93)Allah'tan onlar kimsenin saklayamayacağı
94)onların açığa çıkacakları
95)Cehenneme sevk edilecekleri
96)mal ve evladın fayda vermeyeceği
97)zalimlerin mazeretleri fayda vermeyeceği ve Allah'ın laneti onlar için olup kötü yerin onlar için hazırlandığı gün
98)mazeretlerin reddedilip gizli işlerin açığa çıkacağı
99)onların dahi açıklanacağı
100)sırların perdelerinin yırtılacağı
101)gözlerin huşu' içinde olacağı ve seslerin susacağı
102)itirafların azalacağı
103)gizliliklerin açığa çıkacağı
104)kusurların ortaya çıkacağı
105)şahidleri ile beraber sevk edilecekleri
106)küçükleri kocaltan ve büyükleri sarhoş eden mizanın kurulacağı ve defterlerin dağıtılacağı
107)cehennemin hazırlanıp kaynatılacağı ve ateşin dara doru hücum edeceği
108)kafirlerin me'yus olacağı
109)renklerin değişeceği
110)dillerin tutulup azaların konuşacağı gündür.

"BÜTÜN BUNLAR KIYAMET GÜNÜNÜN KUR'AN DA GEÇEN MÜRADİF İFADELERİDİR."
Bunların geçtiği ayetleri bularak okursanız,bu hususu tasvir eden hadis-i şeriflere de bakarsanız,haşri bütün safhalarıyla hem naklî hem de aklî olarak idrak etmiş olacaksınız.
Duanızı bekler,dünya-Ahiret mutlulukları diler, Allah’a emanet ederim.

                                                                        Necdet İÇEL 









  





























































































Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

                                  HURÛF-EBCED-CİFİR Harflerle rakamlarda tabiat ve hadiseleri etkileme gücünün bulunduğu veya bunların gaybdan haber vermede yararlı olduğu iddiasına dayanan sözde bir ilim. Literatürde daha çok ilmü’l-hurûf olarak geçmektedir. Gizli anlamlar içerdiği kabul edilen harflerin insana ve tabiata tesir ettiği inancına eski Mısır, Yakındoğu ve Hint uygarlıklarında, daha sonraları yahudi, hıristiyan ve İslâm kültürlerinde rastlamak mümkündür. Grek filozofları arasında da bu telakki zaman zaman kabul görmüştür. Nitekim Pisagor , âlemin ilk prensibinin aralarında bir düzen ve uyum bulunan sayılar olabileceğini ileri sürmüştür. Kaynaklarda Aristo’nun bile sayı ve harflerin esrarıyla ilgili bir eser yazdığı kaydediliyorsa da Arapça’da Kitâbü’s-Siyâse fî tedbîri’r-riyâse denilen bu kitabın uydurma...
                         BEŞİNCİ LEM’A   “…HASBÜNALLÂHU VE Nİ’MEL VEK Ȋ L” (Âl-İ İmran:173)        “Onlar (o mü’minler) öyle kimselerdir ki, halk kendilerine; ‘Düşmanınız olan insanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun!’ dediklerinde, 
 bu söz onların imanlarını arttırdı ve Allah bize yeter, O ne güzel vekildir! dediler.” 
 (Âl-i İmrân:173) Üstad hazretleri Risale-i Nur’u te’lif ederken bazı yerleri isim verdği halde telif etmemiştir.Bunlardan birtanesi de 5.Lem’adır.Keşke 5.Lem’ayı te’lif etseydi ve İbrahim aleyhisselâmın “ hasbî ve halîl olma” kahramanlığını bütün yönleriyle öğrenme şansına sahip olabilseydik. Çünkü bizim mesleğimiz (21.Lem’ada da anlatıldığı gibi) haliliyedir.Halil olan da ‘Halilullah’ makamının sahibi Hz.İbrahim aleyhisselâmdır. Halîlullah olan (Allah’ın dostu) İbrahim aleyhisselâm, hasbî’ni...
HELÂK OLMA SEBEPLERİ Hz. Nuh aleyhisselam devrinden günümüze kadar pek çok kavimler helâk olmuşlardır. Allah onların yerine başkalarını getirmiş ve bu kanun sünnetullah olarak, cebri determinizm içerisinde devrimize kadar devam etmiş gelmiştir. Aynı sebepler aynı sonuçları doğurur prensibiyle diyebiliriz ki, daha önceki kavimleri helâk eden sebepler ne ise, bugün de aynı sebepleri yaşayanların da sonuçları benzeri gibi olacaktır. Allah’ın gücü, kavimleri helâk ettiği gibi aynı sebepleri yaşayan bugünkü toplumları helâk etmeye de gücü yeter: “De ki: Allah’ın gökten ve yerden size azap göndermeye gücü yeter…” (En’am:65) Allah kavimlerin başına felâketler gönderirken -hâşâ- Onlar’a zulmetmez: “Şüphesiz ki, Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez. Fakat insanlar kendilerine zulmederler…” (Yunus:44) Helâk olanlar şu sebeplerle helâk olmuşlardır: Helâk olmanın en önemli ve birinci sebebi bütün çeşitleriyle zulümdür. Özellikle idareciler halkına zulmediyorlarsa felâketleri...