Ana içeriğe atla

AREFE GÜNÜ VE KADİR GECESİ DUASI


ـ عن عمرو بن شعيب عن إبيه عن جده رَضِيَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]قالَ النبيُّ # أفْضَلُ الدُّعَاءِ دُعَاءُ يَوْمِ عَرَفَةَ، وَأفْضَلُ مَا قُلْتُ أنَا وَالنَّبِيُّونَ مِنْ قَبْلِى َ إلَهَ إَّ اللّهُ وَحْدَهُ َ شَرِيكَ لَهُ، لَهُ المُلْكُ، وَلَهُ الحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَئٍ قَدِيرٌ[.أخرجه مالك عن طلحة بن عبيد اللّه بن كريز إلى قوله  شريك له. والترمذي عن عمرو بتمامه .

- Amr İbnu Şuayb an Ebihi an Ceddihi (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Duaların en faziletlisi arefe günü yapılan duadır. Ben ve benden önceki peygamberlerin söyledikleri en faziletli söz, la ilahe illallahu vahdehu la şerike leh lehü'lmülkü ve lehü'lhamdü ve hüve ala külli şey'in kadir. (Allah'tan başka ilah yoktur, O tektir, O'nun ortağı yoktur, mülk O'nundur, hamd O'na aittir. O, herşeye kadirdir) sözüdür." [Muvatta, Kur'an 32, (1, 214, 215); Tirmizi, Da'avat 133, (3579).]

                                                                                              

ـ وعن عائشة رَضِيَ اللّهُ عَنْها قالت: ]قُلْتُ يَا رَسُولَ اللّهِ: إنْ وَافَقْتُ لَيْلَةَ الْقَدْرِ مَا أدْعُوا بِهِ؟ قَالَ: قُولِى اللَّهُمَّ إنَّكَ عَفُوٌّ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّى[. أخرجه الترمذي وصححه.الفصل السابع عشر: في دعاء العطاس

- Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Ey Allah'ın Resulü, dedim, şayet Kadir gecesine tevafuk edersem nasıl dua edeyim?" Şu duayı okumamı söyledi:

"Allahümme inneke afuvvun, tuhibbu'l-afve fa'fu anni. (Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet." [Tirmizi, Da'avat 89, (3508)]


                                                                      

ـ وفي رواية: ]مَنْ قَامَ لَيْلَةَ الْقَدْرِ إيمَاناً وَاحْتِسَاباً غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ[. أخرجه الستة.     وأخرج البخارى: »المَرْفُوعَ مِنْهُ في قِيَامِ رَمَضَانَ وَقِيَامِ لَيْلَةِ الْقَدْرِ« .

- Bir rivayette şöyle gelmiştir: "Kadir gecesini, kim sevabına inanıp onu kazanmak  ümidiyle ihya ederse, geçmiş günahları affedilir."
  
1- Ramazan gecelerini ihya etmek demek o geceleri namaz kılarak geçirmek demektir. Ancak Nevevi,  ramazandaki kıyamu'lleylin, ramazan ayındaki teravih namazını kılmakla hasıl olacağını anlamıştır. Yani, teravihi kılan kimse, kıyamdan matlub olan sevaba nail olur, ancak bu, kıyamu'rramazan  teravihsiz olmaz ma'nasına gelmez.

2- Ramazan gecesini ihya edenin uğrayacağı mağfiret büyük günahtan mıdır, küçüklerden  midir,  her ikisinden midir? İbnu'l-Münzir'e göre  hadis mutlak geldiğine göre her ikisindendir. Ancak Nevevi, bu gibi ifadelerle küçük günahların kastedildiğni söylemiştir. İmamu'l-Haremeyn de bu hususta cezmeder (= kesin kanaat ifade eder.)

3- Hadiste teravih namazının kılınmasıyla ilgili Nebevi tavsiye bunun evlerde ferdi olarak kılınmasını ifade eder. Resulullah ve Hz. Ebu Bekr devrinde teravihler böyle yani  ferdi olarak kılınmış ve  durum Hz. Ömer' in hilafetinin başlarına kadar bu minval üzere devam etmiştir. Hz. Ömer (radıyallahu anh)'in emriyle teravihler, Übeyy İbnu Ka'b'ın imamlığında cemaatle kılınmaya başlanmıştır. Bazı rivayetlerde: "Bu, ramazanda halkın bir kimsenin arkasında tek bir cemaat teşkil etmesi ilk defa vukua gelen bir hadiseydi" denmiştir. Hz. Ömer, bir Buhari, hadisinde, bu cemaatin daha önce olmayışına telmihte bulunarak: "Bu ne güzel bid'at" der.

                                                                      

ـ وعن عائشة رَضِىَ اللّهُ عَنْها قالت: ]كَانَ رَسولُ اللّهِ # يَجْتَهِدُ في رَمَضَانَ مَاَ يَجْتَهِدُ في غَيْرِهِ، وَفي الْعَشْرِ ا‘وَاخِرِ أشَدَّ، وَكَانَ يُحْيى لَيْلَهُ وَيُوقِظُ أهْلَهُ وَيَشُدُّ مِئْزَرَهُ[. أخرجه الخمسة.»شَدُّ المِئْزَرِ« كناية عن اجتناب النساء أو عن الجِدْ واجتهاد في العمل .

- Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Ramazan ayında, diğer aylarda görülmeyen bir gayrete girerdi. Ramazanın son on gününde ise çok daha şiddetli bir gayrete geçerdi. Son on günde geceyi ihya eder, ailesini de (gecenin ihyası için) uyandırırdı, izarını da bağlardı."
  
1- Bu hadis, Resulullah'ın ramazan ayında daha çok zikrullah yapma gayretine girdiğini göstermektedir. Bu  ayda artan fevkalade gayret son on gününde daha da artmaktadır; zikir, ibadet, tevbe vs. şeklinde... Ramazandan artan gayret O ayın kudsiyetinden, yapılan ibadetlerin sevaben üstünlüğünden ileri gelir. Hususan bin aydan hayırlı olduğu  nass-ı Kur'an ile te'yid edilen Kadir gecesi bu ayın içerisindedir. Hangi gün olduğu belirtilmediği için her gecenin Kadir gecesi olma ihtimali var. Efendimiz ona isabet etmek için de gayreti  artırmış olabilir. Bu kıymetli gecenin son on günde olma ihtimali daha fazladır. Öyle ise bu günlerde daha çok gayrete gelerek her geceyi "Kadir gecesi olabilir" heyecanıyla karşılamak gerekir. Resulullah'ın yaptığı işte budur.

2- Şeddül-Mi'zer=İzarın bağlanması: Alimler bununla, Resulullah'ın son on günde hanımlarını terketmiş olduğunun kinaye edildiğini belirtirler. Böylece ibadete daha çok vakit ayırma imkanı aramış olmaktadır.

                                                                         

ـ وفي رواية: ]مَنْ قَامَ لَيْلَةَ الْقَدْرِ إيمَاناً وَاحْتِسَاباً غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ[. أخرجه الستة.     وأخرج البخارى: »المَرْفُوعَ مِنْهُ في قِيَامِ رَمَضَانَ وَقِيَامِ لَيْلَةِ الْقَدْرِ« .

- Bir rivayette şöyle gelmiştir: "Kadir gecesini, kim sevabına inanıp onu kazanmak  ümidiyle ihya ederse, geçmiş günahları affedilir."
  
1- Ramazan gecelerini ihya etmek demek o geceleri namaz kılarak geçirmek demektir. Ancak Nevevi,  ramazandaki kıyamu'lleylin, ramazan ayındaki teravih namazını kılmakla hasıl olacağını anlamıştır. Yani, teravihi kılan kimse, kıyamdan matlub olan sevaba nail olur, ancak bu, kıyamu'rramazan  teravihsiz olmaz ma'nasına gelmez.

2- Ramazan gecesini ihya edenin uğrayacağı mağfiret büyük günahtan mıdır, küçüklerden  midir,  her ikisinden midir? İbnu'l-Münzir'e göre  hadis mutlak geldiğine göre her ikisindendir. Ancak Nevevi, bu gibi ifadelerle küçük günahların kastedildiğni söylemiştir. İmamu'l-Haremeyn de bu hususta cezmeder (= kesin kanaat ifade eder.)

3- Hadiste teravih namazının kılınmasıyla ilgili Nebevi tavsiye bunun evlerde ferdi olarak kılınmasını ifade eder. Resulullah ve Hz. Ebu Bekr devrinde teravihler böyle yani  ferdi olarak kılınmış ve  durum Hz. Ömer' in hilafetinin başlarına kadar bu minval üzere devam etmiştir. Hz. Ömer (radıyallahu anh)'in emriyle teravihler, Übeyy İbnu Ka'b'ın imamlığında cemaatle kılınmaya başlanmıştır. Bazı rivayetlerde: "Bu, ramazanda halkın bir kimsenin arkasında tek bir cemaat teşkil etmesi ilk defa vukua gelen bir hadiseydi" denmiştir. Hz. Ömer, bir Buhari, hadisinde, bu cemaatin daha önce olmayışına telmihte bulunarak: "Bu ne güzel bid'at" der.

                                                               

ـ وعن عائشة رَضِىَ اللّهُ عَنْها قالت: ]كَانَ رَسولُ اللّهِ # يَجْتَهِدُ في رَمَضَانَ مَاَ يَجْتَهِدُ في غَيْرِهِ، وَفي الْعَشْرِ ا‘وَاخِرِ أشَدَّ، وَكَانَ يُحْيى لَيْلَهُ وَيُوقِظُ أهْلَهُ وَيَشُدُّ مِئْزَرَهُ[. أخرجه الخمسة.»شَدُّ المِئْزَرِ« كناية عن اجتناب النساء أو عن الجِدْ واجتهاد في العمل .

- Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Ramazan ayında, diğer aylarda görülmeyen bir gayrete girerdi. Ramazanın son on gününde ise çok daha şiddetli bir gayrete geçerdi. Son on günde geceyi ihya eder, ailesini de (gecenin ihyası için) uyandırırdı, izarını da bağlardı."


1- Bu hadis, Resulullah'ın ramazan ayında daha çok zikrullah yapma gayretine girdiğini göstermektedir. Bu  ayda artan fevkalade gayret son on gününde daha da artmaktadır; zikir, ibadet, tevbe vs. şeklinde... Ramazandan artan gayret O ayın kudsiyetinden, yapılan ibadetlerin sevaben üstünlüğünden ileri gelir. Hususan bin aydan hayırlı olduğu  nass-ı Kur'an ile te'yid edilen Kadir gecesi bu ayın içerisindedir. Hangi gün olduğu belirtilmediği için her gecenin Kadir gecesi olma ihtimali var. Efendimiz ona isabet etmek için de gayreti  artırmış olabilir. Bu kıymetli gecenin son on günde olma ihtimali daha fazladır. Öyle ise bu günlerde daha çok gayrete gelerek her geceyi "Kadir gecesi olabilir" heyecanıyla karşılamak gerekir. Resulullah'ın yaptığı işte budur.

2- Şeddül-Mi'zer=İzarın bağlanması: Alimler bununla, Resulullah'ın son on günde hanımlarını terketmiş olduğunun kinaye edildiğini belirtirler. Böylece ibadete daha çok vakit ayırma imkanı aramış olmaktadır.

                                                             ●●●●●

                                                                                    Necdet İÇEL



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

                                  HURÛF-EBCED-CİFİR Harflerle rakamlarda tabiat ve hadiseleri etkileme gücünün bulunduğu veya bunların gaybdan haber vermede yararlı olduğu iddiasına dayanan sözde bir ilim. Literatürde daha çok ilmü’l-hurûf olarak geçmektedir. Gizli anlamlar içerdiği kabul edilen harflerin insana ve tabiata tesir ettiği inancına eski Mısır, Yakındoğu ve Hint uygarlıklarında, daha sonraları yahudi, hıristiyan ve İslâm kültürlerinde rastlamak mümkündür. Grek filozofları arasında da bu telakki zaman zaman kabul görmüştür. Nitekim Pisagor , âlemin ilk prensibinin aralarında bir düzen ve uyum bulunan sayılar olabileceğini ileri sürmüştür. Kaynaklarda Aristo’nun bile sayı ve harflerin esrarıyla ilgili bir eser yazdığı kaydediliyorsa da Arapça’da Kitâbü’s-Siyâse fî tedbîri’r-riyâse denilen bu kitabın uydurma...
HELÂK OLMA SEBEPLERİ Hz. Nuh aleyhisselam devrinden günümüze kadar pek çok kavimler helâk olmuşlardır. Allah onların yerine başkalarını getirmiş ve bu kanun sünnetullah olarak, cebri determinizm içerisinde devrimize kadar devam etmiş gelmiştir. Aynı sebepler aynı sonuçları doğurur prensibiyle diyebiliriz ki, daha önceki kavimleri helâk eden sebepler ne ise, bugün de aynı sebepleri yaşayanların da sonuçları benzeri gibi olacaktır. Allah’ın gücü, kavimleri helâk ettiği gibi aynı sebepleri yaşayan bugünkü toplumları helâk etmeye de gücü yeter: “De ki: Allah’ın gökten ve yerden size azap göndermeye gücü yeter…” (En’am:65) Allah kavimlerin başına felâketler gönderirken -hâşâ- Onlar’a zulmetmez: “Şüphesiz ki, Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez. Fakat insanlar kendilerine zulmederler…” (Yunus:44) Helâk olanlar şu sebeplerle helâk olmuşlardır: Helâk olmanın en önemli ve birinci sebebi bütün çeşitleriyle zulümdür. Özellikle idareciler halkına zulmediyorlarsa felâketleri...
                         BEŞİNCİ LEM’A   “…HASBÜNALLÂHU VE Nİ’MEL VEK Ȋ L” (Âl-İ İmran:173)        “Onlar (o mü’minler) öyle kimselerdir ki, halk kendilerine; ‘Düşmanınız olan insanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun!’ dediklerinde, 
 bu söz onların imanlarını arttırdı ve Allah bize yeter, O ne güzel vekildir! dediler.” 
 (Âl-i İmrân:173) Üstad hazretleri Risale-i Nur’u te’lif ederken bazı yerleri isim verdği halde telif etmemiştir.Bunlardan birtanesi de 5.Lem’adır.Keşke 5.Lem’ayı te’lif etseydi ve İbrahim aleyhisselâmın “ hasbî ve halîl olma” kahramanlığını bütün yönleriyle öğrenme şansına sahip olabilseydik. Çünkü bizim mesleğimiz (21.Lem’ada da anlatıldığı gibi) haliliyedir.Halil olan da ‘Halilullah’ makamının sahibi Hz.İbrahim aleyhisselâmdır. Halîlullah olan (Allah’ın dostu) İbrahim aleyhisselâm, hasbî’ni...