KADİR
GECESİNİN İHYASI
Mübarek gecelerin ihyası ile
ilgili hususi bir ibadet mevcut değildir. Namaz, tilavet-i Kur'an, dua gibi
bütün ibadet çeşitleri ile gece ihya edilebilir. Ancak bu gece dualara icabet
edilen vakitlerden biri olması sebebiyle dua etmek mesnundur. Nitekim Peygamberimiz
(aleyhissalatu vesselam) de o gecede, اللَّهم إنك عَفُوٌّ تُحِبُّ العَفْوَ
فَاعْفُ عَنِّى diyerek
dua edilmesini tavsiye etmiştir.
Normal günlerde gecenin ilk
üçte birinde farzlar (akşam ve yatsı), ortasında nafileler eda edilir ve dua da
seher vaktinde yapılır, müstehab olan budur. Mübarek gecelerde bu ibadetleri
gece boyu yapmaya azmetmek gerekir.
Bazı alimler geceleri ihyada
en iyi yolun namaz, dua, kıraat ve tefekkür gibi ibadet çeşitlerinin hepsine
yer vermek olduğunu belirtmiştir. Kılınacak namazlar nafile olacağı gibi, borcu
olanlar kazaya da niyet edebilirler.
Şu da bilinmelidir ki, bu
gecelerde kılınan bazı hususi namazlar sünnette mevcut değildir, muteber bir
rivayete istinad etmezler. Beraet gecesinde kılınması tavsiye edilen yüz
rekatlık namazın hicri dördüncü asırdan sonra ihdas edildiği muteber
kaynaklarda belirtilmiştir. Bu, "O gecelerde namaz kılmak mekruhtur"
manasına gelmez. Teheccüd ve nafileye teşvik eden sahih rivayetler çoktur.
Bunların mübarek gecelerde yapılması elbette daha faziletlidir.
Kadir gecesini ihyada asıl
olan, gece boyu uyanık kalarak ubudiyetle meşgul olmaktır. Ancak, Hz. Peygamber
(aleyhissalatu vesselam)'in şöyle söylediği de rivayet edilmiştir:
"Ramazan ayı çıkıncaya kadar akşam ve yatsı namazlarını cemaat ile kılarsa
Kadir gecesinden fazla bir hisse alır."
Bir başka rivayette de:
"Kadir gecesinde, yatsı namazında cemaatte hazır bulunan, ondan hissesini
almış olur" buyurmuştur. Bu son iki rivayet, bin aylık kıymetindeki
Kadir gecesini yakalayamama endişesinde olan mü'minlere tatminkar bir müjde ve
garanti vermektedir. Bilfarz bu gecenin Ramazan'ın kaçıncı gecesinde olduğu
kesinlikle bilinmiş olsa bile mübhemlik yine de belli bir ölçüde devam
edecektir. Zira çoğu kere Ramazan'ın ilk gününde ihtilafa düşülmekte, bayramda
ihtilaf edilmektedir.
Bu durumda Kadir
gecesinin sevabını elde etmede en garantili, en eslem yol, kaydettiğimiz son
iki hadisle amel etmektir. Yani Ramazan boyunca akşam ve yatsı namazlarını
cemaatle kılmak. Bunu yapan bir mü'min, Resulünün müjdesine dayanarak, Kadir
gecesinden nasibini almış olma itminanına erip, bunun manevi hazzını tadabilir.
Zira Resul-i Ekrem (aleyhissalatu vesselam)'i hakkında hulfu'lvaad muhal olan
Erhamürrahimin adına konuşmuştur. Rabbi onu tekzib etmez, mahçub etmez. Bir
Hadis-i Kudsi: اَنَا عِنْدَ ظَنِّ عَبْدِى بِى "Kulum Beni nasıl bilirse ona
öyle muamele ederim." buyurmaktadır. (İbrahim Canan,
Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 4/399)
●●●
Necdet İÇEL
Yorumlar
Yorum Gönder