KESRET KELİMESİNİN DîNî – ISTILÂHî MANASI
Kesret ve vahdet birbirine mukabil iki
kavramdır. Kesret çokluk, vahdet birlik anlamındadır. Tevhidin özüne
varamayanlar şu alemde birbirinden farklı çok şeyler görürler, bunlara bir
anlam veremezler. Tevhidin hakikatine ermiş zatlar ise, kesretten vahdete
ulaşırlar. Bütün rakamların bir’in görüntüsü olması gibi, her şeyin Allah’ın
isimlerinin tecellilerinden ibaret olduğunu anlarlar. Şu gördüğümüz şeyler
aslında yüz küsur elementin görüntüsüdür. Bu elemetleri de başlangıçta bir asla
irca etmek mümkündür. Yedi renk kesret, beyaz ise
vahdettir. Kesrette vahdeti bulan kimseler için “dışı sahray-ı
kesrette, içi umman-ı vahdette” tabiri kullanılır.
Beş parmak dediğimiz zaman kesreti ifade ederiz. Bunlar bir elde vahdete ererler ve artık bir tek isim alırlar. Yüz trilyon hücre kesreti ifade eder. Bunların tümü bir bedende yer alırlar ve bir tek şey olarak anılırlar. Sayısız denecek kadar çok yıldızlar gökyüzünde vahdete ererler. Sayısız rızıklar, Rezzak isminin birer tecellisi olmada birleşirler. Bütün hayatlar da Muhyi isminin tecellisi olmada vahdete ererler. Bütün mahlukatın tek bir Halık’ı, bütün mülk aleminin tek bir Maliki olduğuna inanan insanlar kesretten vahdete ermişlerdir.
Cenab-ı Hak, Vahidiyet içinde Ehadiyet tecellileriyle, bizleri vahdete sevkeder. Meselâ, bir ağaç, dal, budak, çiçek yaprak gibi farklı şeylerden meydana gelmiştir. Bütün bunlar “meyve”de vahdete ererler. Çünkü, o ağacın bütün özellikleri o meyvenin içindeki çekirdeğe—genetik şifre olarak—konulmuştur. İnsan da kâinat ağacının meyvesidir. Kendini böylece değerlendiren insan, kâinattaki kesret içinde boğulmaz, kolayca vahdete erer.
Beş parmak dediğimiz zaman kesreti ifade ederiz. Bunlar bir elde vahdete ererler ve artık bir tek isim alırlar. Yüz trilyon hücre kesreti ifade eder. Bunların tümü bir bedende yer alırlar ve bir tek şey olarak anılırlar. Sayısız denecek kadar çok yıldızlar gökyüzünde vahdete ererler. Sayısız rızıklar, Rezzak isminin birer tecellisi olmada birleşirler. Bütün hayatlar da Muhyi isminin tecellisi olmada vahdete ererler. Bütün mahlukatın tek bir Halık’ı, bütün mülk aleminin tek bir Maliki olduğuna inanan insanlar kesretten vahdete ermişlerdir.
Cenab-ı Hak, Vahidiyet içinde Ehadiyet tecellileriyle, bizleri vahdete sevkeder. Meselâ, bir ağaç, dal, budak, çiçek yaprak gibi farklı şeylerden meydana gelmiştir. Bütün bunlar “meyve”de vahdete ererler. Çünkü, o ağacın bütün özellikleri o meyvenin içindeki çekirdeğe—genetik şifre olarak—konulmuştur. İnsan da kâinat ağacının meyvesidir. Kendini böylece değerlendiren insan, kâinattaki kesret içinde boğulmaz, kolayca vahdete erer.
■■■■■■
Necdet İÇEL
Yorumlar
Yorum Gönder