Ana içeriğe atla
Mİ’RAC’IN TARİFİ (2)
Din-i mübin-i İslam’da anlaşılan miracın tanımı şöyledir: Hz. Muhammed’in (sas), Allah’ın lütfu, inayeti ve keremiyle Mescid-i Haram’dan alınıp Mescid-i Aksa’ya getirilmesi(İsra:1) orada peygamberlerin ervahına imam olduktan sonra(İslam Tarihi, M. Asım Köksal, Mekke Devri, Shf:308) semâvat âlemlerine seyr-ü sefer yaptırılıp O âlemlerde Cenab-ı Hakk’ın ifadesiyle “Büyük ayetleri” (İsra Suresi: 1; Necm Suresi: 18) görmesi ve seyr-ü seyahat yaparak Sidret’ülMüntehaya çıkması, (Necm Suresi: 14) kab-ı kavseyn’e ulaşması, (Nemc Suresi: 9) oradan da cennete götürülmesi, (İslam Tarihi, M. Asım Köksal, Mekke Devri, Shf: 312) bu safhadan tekrar geriye döndürülmesi ve Mescid-i Haram’a indirilmesiyle son olan bir mucizedir. (Elmalılı M.Hamdi Yazır Hak Dini Kur’an Dili C: 5, Shf: 276)
Mi’rac Mu’cizedir, Sebepler Üstüdür:
Mirac; Allah’ın yarattığı bir mucizedir. Allah’ın gücü ile yaratıldığından dolayı biz onu rahatlıkla kabulleniyor ve inanıyoruz. Fakat bu olayı sebepler dairesinde değerlendirirsek, bir insanın sınırlı derecedeki aklının anlaması, kavraması ve kabullenmesi zor olacaktır. Ya batılı müsteşriklerin yaptığı gibi te’vile kalkışılacak, ya da Efendimiz’in (sas) bu mu’cizeye, ruhuyla mı? Yoksa ruh ve bedenle mi? Gerçekleştirdi, sorularına cevap arayacağız. Sebeplerle izahını yapamayacağımızdan belki de inkârına sapacağız ve böylece imanımızı lekedâr etmiş olacağız.
Mirac; mu’cizedir ve fevka’l-esbaptır. Takat-ı beşerin ve tabiî sebeplerin çok üstündedir. Allah’ın kuvvetiyle, namütenahi güç ve kudretiyle meydana gelen, tabiatüstü müthiş hadisedir. Mucize lügat manasıyla: “Acze düşüren, bir şey yapmada başkalarını geride bırakan; kimsenin yapamayacağı bir yoldan olan” demektir. (Ferit Develioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat; shf:790) peygamberler peygamberlikleri ile zuhur ettikleri zaman;
a) Peygamberlerin elinden meydana gelen.
b) Peygamberlerin peygamberliğine şehadet eden.
c) Allah’ın yaratmasıyla meydana gelen.
d) Harikulâde hadiselerdir.
Dini ıstılahta mu’cize tanım olarak şudur: (Elmalılı M.Hamdi Yazır Hak Dini Kur’an Dili C: 4, shf: 105)
Mirac gibi şakk’ül kamer gibi mucizeler tabiatüstü, harikulâde olan ve beşerin mantığıyla ve sebepler dairesinde izah etmekten aciz kalacağımız olaylardır.
Necdet İÇEL

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

                                  HURÛF-EBCED-CİFİR Harflerle rakamlarda tabiat ve hadiseleri etkileme gücünün bulunduğu veya bunların gaybdan haber vermede yararlı olduğu iddiasına dayanan sözde bir ilim. Literatürde daha çok ilmü’l-hurûf olarak geçmektedir. Gizli anlamlar içerdiği kabul edilen harflerin insana ve tabiata tesir ettiği inancına eski Mısır, Yakındoğu ve Hint uygarlıklarında, daha sonraları yahudi, hıristiyan ve İslâm kültürlerinde rastlamak mümkündür. Grek filozofları arasında da bu telakki zaman zaman kabul görmüştür. Nitekim Pisagor , âlemin ilk prensibinin aralarında bir düzen ve uyum bulunan sayılar olabileceğini ileri sürmüştür. Kaynaklarda Aristo’nun bile sayı ve harflerin esrarıyla ilgili bir eser yazdığı kaydediliyorsa da Arapça’da Kitâbü’s-Siyâse fî tedbîri’r-riyâse denilen bu kitabın uydurma...
HELÂK OLMA SEBEPLERİ Hz. Nuh aleyhisselam devrinden günümüze kadar pek çok kavimler helâk olmuşlardır. Allah onların yerine başkalarını getirmiş ve bu kanun sünnetullah olarak, cebri determinizm içerisinde devrimize kadar devam etmiş gelmiştir. Aynı sebepler aynı sonuçları doğurur prensibiyle diyebiliriz ki, daha önceki kavimleri helâk eden sebepler ne ise, bugün de aynı sebepleri yaşayanların da sonuçları benzeri gibi olacaktır. Allah’ın gücü, kavimleri helâk ettiği gibi aynı sebepleri yaşayan bugünkü toplumları helâk etmeye de gücü yeter: “De ki: Allah’ın gökten ve yerden size azap göndermeye gücü yeter…” (En’am:65) Allah kavimlerin başına felâketler gönderirken -hâşâ- Onlar’a zulmetmez: “Şüphesiz ki, Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez. Fakat insanlar kendilerine zulmederler…” (Yunus:44) Helâk olanlar şu sebeplerle helâk olmuşlardır: Helâk olmanın en önemli ve birinci sebebi bütün çeşitleriyle zulümdür. Özellikle idareciler halkına zulmediyorlarsa felâketleri...
                         BEŞİNCİ LEM’A   “…HASBÜNALLÂHU VE Nİ’MEL VEK Ȋ L” (Âl-İ İmran:173)        “Onlar (o mü’minler) öyle kimselerdir ki, halk kendilerine; ‘Düşmanınız olan insanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun!’ dediklerinde, 
 bu söz onların imanlarını arttırdı ve Allah bize yeter, O ne güzel vekildir! dediler.” 
 (Âl-i İmrân:173) Üstad hazretleri Risale-i Nur’u te’lif ederken bazı yerleri isim verdği halde telif etmemiştir.Bunlardan birtanesi de 5.Lem’adır.Keşke 5.Lem’ayı te’lif etseydi ve İbrahim aleyhisselâmın “ hasbî ve halîl olma” kahramanlığını bütün yönleriyle öğrenme şansına sahip olabilseydik. Çünkü bizim mesleğimiz (21.Lem’ada da anlatıldığı gibi) haliliyedir.Halil olan da ‘Halilullah’ makamının sahibi Hz.İbrahim aleyhisselâmdır. Halîlullah olan (Allah’ın dostu) İbrahim aleyhisselâm, hasbî’ni...